Apartmanlar, birden fazla ailenin veya bireyin yaşadığı yapılaşmalardır ve bu yapıların yönetimi, apartmanın sakinleri arasında belirli bir işbirliği ve düzen gerektirir. Apartman toplantıları, bu işbirliğini güçlendiren ve ortak hayatı düzenleyen önemli bir platformdur. Ancak, bazı durumlarda sakinler çeşitli sebeplerle bu toplantılara katılamayabilirler. “Apartman toplantısına katılmadığım için alınan kararlar beni bağlar mı?” sorusu, birçok apartman sakini tarafından sıkça sorulmaktadır ve bu soruya yanıt vermek, apartman yönetimi ve sakinleri arasındaki hukuki ilişkileri anlamak açısından büyük önem taşımaktadır.
Bir apartmanda yapılan toplantılarda alınan kararlar, katılımcıların oylarıyla belirlenir. Katılmayan üyeler için bu kararların bağlayıcılığı, Türk Medeni Kanunu ve Kat Mülkiyeti Kanunu çerçevesinde değerlendirilmektedir. Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, apartman yönetim kurulu, topluluğun ihtiyaçlarını karşılamak ve yönetimi yürütmekle sorumlu olmakla birlikte, kararlar genel kurulda alınmalıdır. Dolayısıyla, toplantıya katılmayan bir üye, alınan kararların bağlayıcı olup olmadığını sorgularken, bu hukuki çerçeveyi dikkate almalıdır.
Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, apartman sakinleri, belirli bir nisap (toplantıya katılma oranı) ile karar alabilirler. Bu nisap, toplantıya katılanların oy sayısına göre belirlenir. Dolayısıyla, bir apartman toplantısında karar alınabilmesi için, belirli bir sayıda sakinin katılması gerekmektedir. Eğer bir sakin toplantıya katılmazsa ve toplantı yeterli sayıda katılımcı ile gerçekleştirilirse, alınan kararlar, katılmayan kişi için de bağlayıcı olacaktır. Ancak, katılmak istemeyen veya mazereti olan bir sakin, bu toplantılara katılmadığı takdirde, görüşlerini ve itirazlarını ifade etme şansını kaybetmiş olur.
Bu bağlamda, “Apartman toplantısına neden katılmalıyım?” sorusu akıllara gelmektedir. Toplantılara katılmanın, tema ve gündem üzerinde söz sahibi olmak, birlikte yaşanacak alanların daha düzenli bir şekilde yönetilmesini sağlamak açısından büyük bir önemi vardır. Katılım, ayrıca diğer sakinlerle olan ilişkilerin güçlenmesine ve apartman içindeki iletişimin sağlıklı bir şekilde devam etmesine yardımcı olur. Katılmadığınız bir toplantıda alınan kararlar, sizin aşina olmadığınız konularda sizi etkileyebilir; dolayısıyla, sesi duyulmayan bir katılımcı olma riskini taşır.
Ayrıca, katılmadığınız toplantıda alınan kararlar, kişisel çıkarlarınızı da dolaylı yoldan etkileyebilir. Örneğin, apartman yönetimi, ortak kullanım alanları için yenilikler ve yatırımlar yapma kararı alabilir. Bu durum, apartmanın genel havasını değiştirebilir ve sizin yaşam kalitenizi etkileyebilir. Bu nedenle, apartman toplantılarına katılım göstermek kişisel ve topluluk yararına en etkili yollardan biridir.
Unutulmamalıdır ki, apartman yönetimi, genel kurulda alınan kararları uygulamakla yükümlüdür. Katılımcı olmayan sakinler için bu kararlar bağlayıcıdır; dolayısıyla, apartman sakinleri toplantılara katılmadıkları takdirde, alınan kararlara itiraz etme haklarını kaybetmektedirler. Ancak, katılmayı unutmuş bir kişi, alınan kararların geçerliliği konusundaki itirazını, belirli şartlar altında değerlendirebilir. Özellikle, toplantıya katılmaması için geçerli bir mazereti varsa, bu mazeretini belirtilen süre içinde yetkili mercilere ileterek anlaşmazlıkların çözümünü talep edebilir.
Sonuç olarak, apartman toplantılarına katılım, hem bireysel hem de topluluk açısından önemli bir sorumluluktur. Toplantılara katılmayan sakinler, alınan kararların etkilerinden kaçış yolunu bulamamış olurlar. Hukuken bağlayıcı olan bu kararların, sakinlerin hak ve menfaatleri üzerinde doğrudan etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle, apartman sakinleri, toplantılara katılarak düşüncelerini ifade etmeli ve apartman yönetiminde aktif bir rol